Tam kan sayımı: Bu test kanınızdaki değişik hücre tiplerinin sayısını belirler. Kırmızı kürelerde (alyuvar) azalma olması anemi olarak adlandırılır ve uzun zamandır kanaması olan kolorektal kanser hastalarında görülebilir.
Karaciğer enzimleri: Kolorektal kanserin karaciğere sıçrama gösterdiği durumlarda bu enzim değerleri yükselebilir.
Tümör belirteçleri (marker): Kolorektal kanser hücreleri bazen kanda tayin edilebilen maddelerin oluşmasına neden olur. Kolorektal kanserler için en yaygın kullanılan tümör belirteçleri karsinoembriyonik antijen (CEA) ve CA 19-9’dur. Bu belirteçler kişide kolorektal kanser olabileceği konusunda uyarıcı olsalar da tek başlarına tanı amaçlı kullanılmazlar. Bu kanser belirteçleri kanseri olan hastalarda normal bulunabileceği gibi kanser dışı nedenlerle de yükselebilirler. Daha sıklıkla kolorektaltanısı almış hastaların tedavi ve sonraki süreçlerinde takip amaçlı kullanılırlar. Tedavinin başarısının değerlendirilmesine ya da nüks eden bir kanserin erkenden fark edilmesine yardımcı olabilirler.
Bu test sırasında doktorunuz ince, yumuşak, ucunda ışık ve küçük bir video kamera olan tüp yardımı ile anüsten girip tüm kolon ve rektumunuzun iç yüzeyini izleyerek değerlendirir. Gerektiğinde kolonoskopinin içinden girilen özel cihazlar ile biyopsiler alınabilir ya da gerektiğinde şüpheli görülen polip gibi yapılar çıkarılabilir. Kolonoskopi poliklinik şartlarında yapılabilen bir işlemdir.
Herhangi bir tarama testi sırasında kolorektal kanser için şüpheli bir lezyon bulunduğunda kolonoskopi ile buradan biyopsi yapılır. Biyopsi işleminde özel bir cihazla şüpheli görünen bölgeden küçük bir doku örneği alınır. Daha nadiren tanı koymak amacı ile kolonun bir kısmının cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir.
Görüntüleme testleri değişik amaçlar ile kullanılabilir;
BT ile vücudunuzun detaylı kesitsel görüntüleri elde edilir ve kolon kanserinin karaciğer ya da diğer organlara yayılıp yayılmadığının değerlendirilmesi sağlanır.
Bu yöntemde ses dalgaları ve onların ekolarından oluşturularak elde edilen görüntüler ile vücudunuzun içindeki organlar değerlendirilir. Küçük mikrofona benzeyen ve prob adı verilen bir cihaz karın üzerine yerleştirildiğinde, cihazın çıkardığı ses dalgalarının organlara çarpıp geri dönüşü ile elde edilen verileri bir bilgisayar görüntülere çevirerek ekrana yansıtır.
Endorektal ultrason: Özel bir prob rektuma sokularak yapılır. Kanserin rektum duvarında derinliğini, çevre doku ve organlarla ilişkisini ve bu bölgedeki lenf bezlerini değerlendirmeye yarar.
Ameliyat sırasında ultrason: İşlem ameliyat sırasında yapılır. Ultrason probu doğrudan karaciğer üzerine konulduğunda kolorektal kanserin karaciğer metastazları çok daha hassas değerlendirilebilir.
BT’de olduğu gibi detaylı kesitsel görüntüler elde edilir, ancak burada x ışınları yerine radyo dalgaları ve çok kuvvetli mıknatıslar kullanılır. MR karaciğer içindeki anormal bölgelerin, beyin ve omuriliğin değerlendirilmesinde kullanılabilir.
Endorektal MR: Bu test rektum kanserinin çok detaylı değerlendirilmesini sağlar ancak rektum içine yerleştirilen özel bir probun varlığında yaklaşık 30-45 dakika çekim yapılmasını gerektirir.
Akciğer grafisi: Kolorektal kanserin akciğere sıçramasının değerlendirilmesi için kullanılmakla birlikte bu amaçla biz daha detaylı inceleme yapabilmek için göğüs tomografisi çekilmesini tercih etmekteyiz
PET çekilebilmesi için özellikle kanser hücrelerinde tutulum gösteren bir cins radyoaktif şekerin damarınıza enjekte edilmesi gerekir. Sonrasında özel bir kamera vücudunuzda bu radyoaktif şekerin tutunmuş olduğu bölgeleri gösterir. Burada elde edilen görüntüler BT veya MR kadar detaylı değildir ancak diğer testlerde anormal görülen bölgelerin kanser içerip içermediğinin belirlenmesinde önemli yardımcı bilgiler sağlayabilir. Bilinen kanser hastalarında test hastalığın yayılımı hakkında bilgi verir.