Polipler toplumun yaklaşık %20-30’unda görülen ve görüntüleme yöntemlerinde oldukça sık karşılaşılan oluşumlardır. Polipler, bağırsağın mukoza adı verilen en iç tabakasındaki kontrolsüz büyüme sonucunda gelişirler. Polipler, kalın barsağın tümünde görülebilir ancak daha sıklıkla sol kolonda, sigmoid kolonda ve rektumda gelişirler. Polipler iyi huylu tümörler olmakla beraber bazı tipleri yıllar içinde kansere dönüşebilir. Kolon ve rektum kanserlerinin %90’dan fazlası ise bir polipden gelişir. Bazı polipler düzdür, bazıları saplıdır, büyüklükleri ve dokusal özellikleri de birbirinden farklı olabilir. Bu farklılıklar kanser gelişimi için son derece önemlidir. Örnek vermek gerekirse;
Poliplerin % 65-80’i tübüler yapıdadır ve kanser gelişi % 5’dir. Fakat tübüler polip 2 santimetreden büyük ise kanser gelişimi %45’lere çıkar. Hastalarda var olan poliplerin %10’u villöz yapıdadır ve bu poliplerin %45’i kansere döner. Eğer villöz polip 2 santimetreden büyük ise hastaların %55’inde bağırsak kanseri gelişir. Benzer şekilde düz poliplerde, saplı poliplere göre kanser gelişim riski daha yüksektir.
Eğer bu polipler kansere daha dönüşmeden çıkartılabilirse bağırsak kanseri gelişimi de önlenmiş olur. Bu nedenle kolorektal tarama programları son derece önemlidir. Kişilere belli aralıklarda uygulanan kolonoskopi ile, eğer varsa polipler çıkartılır ve toplumda kolorektal kanser gelişme riskini böylece azaltılmış olur.
Normal kolon mukozasından bir polip gelişimi ve bu polibin kansere dönüşüm süreci yaklaşık 7-10 yıldır. Bu nedenle kolonoskopide hiç polip saptanmayan bireylerin 7 ila 10 yılda bir kolonoskopi tetkikleri yaptırması yeterli olacaktır.
Birçok kolorektal polip herhangi bir belirtiye yol açmaz. Bu yüzden tarama programlarının ve görüntüleme tetkiklerinin yapılması oldukça önemlidir. Poliplerin varlığı bazı hastalarda dışkıda kan görülmesine yol açabilir. Aşırı mukus üretimi, barsak alışkanlığında değişiklik, ishaller ve karın ağrısı polip varlığında görülebilen diğer belirtilerdir.
Polipleri saptamak için kullanılan en yaygın yöntem kolonoskopidir. Bu günübirlik işlem sırasında doktorunuz uzun, esnek ve ışıklı bir alet yardımıyla kalın barsağınızı inceler. Eğer işlem sırasında polipler saptanırsa aynı zamanda bunlar da çıkarılır. Diğer radyolojik görüntüleme yöntemleri ile poliplerin saptanması mümkün değildir. Diğer hastalıklar nedeniyle yapılan tomografi tetkiklerinde, çok büyük polipler ancak şans eseri görüntülenebilir. Eğer kolonoskopide bir polip saptanırsa bunların çıkarılması veya takibinin yapılabilmesi amacıyla belli aralıklarla kolonoskopi tekrarı gerekir.
Kolorektal bir polibin kansere dönüşüp dönüşmeyeceğini tahmin etmede görsel bir kanıt olmadığı için poliplerin çıkarılması ve patolojik inceleme yapılması gerekmektedir. Poliplerin büyük bir çoğunluğu kolonoskopi sırasında çıkarılabilir. Büyük ve düz tabanlı poliplerde, kolonoskopi ile çıkartmak, zor, yetersiz ve barsak delinmesi açısından riskli olabilir. Bu nedenle bazı hastalarda polibin çıkarılması için cerrahi tedavi gerekebilir. Eğer kolonoskopi ile çıkartılması mümkün olmayan rektum poliplerinde TAMİS yöntemi ile polip çıkartılabilir.
Bu yöntemde laparoskopik cerrahi aletler anal yolla barsak içine yerleştirilerek, polip tam kat kesilir ve oluşturulan açıklık dikilerek kapatılır. Bu şekilde hastada karın yolu ile bağırsağın çıkartılacağı cerrahi tedaviden kaçınılmış olur.
Bir bağırsak polibi tamamen çıkarıldığında aynı yerde nüks görülme olasılığı oldukça düşüktür. Bununla birlikte, polip çıkartılan bir hastada kolonda yeni poliplerin gelişme ihtimali devam eder. Bu nedenle doktorunuz size poliplerin çıkarılmasını takiben genellikle 3 ila 5 yıl aralıklarla takip kolonoskopileri yapılmasını önerecektir.